İhmal edilen ağız hijyeni, beyin sağlığını doğrudan riske atabiliyor. Bilimsel veriler, ağız sağlığının yalnızca dişler için değil, beyin fonksiyonları için de hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor. Toplum, Ağız Sağlığı ve Eğitim Derneği (TASED) Başkanı ve Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Can Aydoğan, “Ağızda biriken zararlı bakterilerin kan yoluyla beyne ulaşarak iltihaplanmalara yol açıyor. Dolayısıyla ağız sağlığındaki bozulmalar, beyin sağlığına kadar uzanabiliyor”’ diyor.
İnsanlar için ağız ve diş sağlığı sadece estetik ya da çiğneme fonksiyonu ile sınırlı değil. İhmal edilen ağız hijyeni, beyin sağlığını doğrudan riske atabiliyor. Çünkü iyi bir ağız sağlığı vücudun en iyi koşullarda işliyor olmasının anahtarı olabilir. Bilimsel veriler, ağız sağlığının yalnızca dişler için değil, beyin sağlığı fonksiyonları için de hayati öneme sahip olduğuna işaret ediyor.
Ağız sağlığındaki bozulmalar beyne kadar ulaşabiliyor
Toplum, Ağız Sağlığı ve Eğitim Derneği (TASED) Başkanı ve Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Can Aydoğan, “Son yıllarda Alzheimer hastalığının sebeplerini araştıran birçok bilimsel çalışma yapıldı. Bu çalışmalarda Alzheimer’a yakalanan kişiler ile sağlıklı bireylerin beyin yapıları karşılaştırıldı. İlginç bir şekilde, Alzheimer hastalarında diş eti hastalıklarının çok daha yaygın olduğu gözlemlendi. Ağız sağlığındaki bozulmalar, beyin sağlığını etkileyebiliyor” diyor.
Diş eti hastalıklarının özellikle de ‘periodontal hastalıklar’ denilen iltihaplı durumların ağızda bazı zararlı bakterilerin çoğalmasına neden olduğunu ifade eden Aydoğan, “Bu bakteriler zamanla kana karışabiliyor ya da sinir sistemimiz üzerinden beyne ulaşabiliyor. Beyne ulaştıklarında da sinir hücrelerinde iltihap oluşturuyorlar. Bu sürece nöroenflamasyon diyoruz. İşte bu durum, Alzheimer gibi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. En çok dikkat çekenlerden biri Porphyromonas gingivalis adlı bakteri. Bu bakteri ağızda dişeti iltihabına neden oluyor. Bilim insanları bu bakterinin izlerine Alzheimer hastalarının beyin dokularında da rastladı. Hatta bakterinin ürettiği toksinler ile beyinde bulunan toksinler arasında benzerlikler saptandı. Bu çok çarpıcı bir bulgu. Aynı zamanda Fusobacterium nucleatum ve Treponema denticola gibi bakteriler de risk oluşturuyor” dedi.
Ağız sağlığını sadece estetik ya da ağız kokusuyla sınırlı görmemek lazım
Düzenli ağız bakımı ile beyin sağlığını da korunabildiğini ifade eden Toplum, Ağız Sağlığı ve Eğitim Derneği (TASED) Başkanı ve Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Can Aydoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Günlük hayatımızda basit görünen diş fırçalama gibi alışkanlıklar aslında çok büyük fark yaratabilir. Günde en az iki kez diş fırçalamak, diş ipi kullanmak, düzenli aralıklarla diş hekimine gitmek. Bunlar sadece çürükleri değil, beynimizi de koruyan önemli adımlar. Bu nedenle ağız sağlığını sadece estetik ya da ağız kokusuyla sınırlı görmemek gerekiyor. Özellikle uzun süreli ve tedavi edilmemiş enfeksiyonlarda artar. Geçmeyen diş eti kanamaları, şişlikler, sürekli iltihaplanmalar varsa mutlaka dikkate alınmalı. Yaşlı bireylerde ya da bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde bu bakteriler beyne daha kolay ulaşabilir. Dolayısıyla ağız sağlığı genel sağlık için bir ön cephe gibidir.”
Bilimsel verilerin ağız sağlığının sadece dişler için değil, beyin fonksiyonları için de hayati olduğunu ifade eden Aydoğan, “Alzheimer gibi hastalıklardan korunmak için sadece bulmaca çözmek yetmez; ağzımızdaki enfeksiyonları da önlemeliyiz. Diş ipi, fırçalama, düzenli kontroller… Basit ama etkili. Ayrıca, şekerli ve asitli gıdalardan uzak durmak da ağız florasını korur. Bu farkındalığı artırmalıyız. Çünkü ağız sağlığı, aslında beyin sağlığının bir aynasıdır” diye konuştu.